Yeni İzmir / Şaha Çimen
   Dört yıl önce Seferihisar’a taşınan İlknur Uçar, kadınların neden kuryecilik yapmadığına
   
   kafa yorup ben de yapmalıyım diyerek ehliyetini alıp kuryeciliğe başladı.
   
   Henüz 21 yaşında olan İlknur Uçar, iki yıldır Seferihisar’da yapmakta olduğu kuryecilik
   
   işiyle birçok kesimden takdir görüyor.
   
   Kadınların erkek işi olarak bakıldığı mesleklerin pek ala üstesinden gelebileceğini
   
   söyleyen Uçar, tüm kadınlara bu algıyı kırmak için çağrıda bulundu.
   
   “Ben kadınların böyle işlerde çoğalmasını çok isterim. Bu işe bir erkek mesleği olarak
   
   bakılmasını istemiyorum artık” sözlerine yer veren İlknur Uçar, Seferihisar’ın tek kadın
   
   kuryesi olarak bu işin zorluklarını, bu işe başlama hikâyesini bize anlattı.
   
   ‘Aniden karar verdim’
   
   Genellikle erkek işi olarak bakılan kuryeciliğe nasıl karar verdiğini anlatan İlknur Uçar,
   
   bu süreci şöyle aktardı:
   
   “ Bir sürü işte çalıştım. Çalışırken de gözlem yaptım. Baktım ki kuryelere daha fazla önem
   
   veriyorlar. Daha çok rahat bırakıyorlar. İş konusunda bize daha rahatmış gibi gösterdiler
   
   başta. Hep kuryeler ön plandaydı. Ben de dedim ki, madem kuryeler bu kadar ön planda
   
   ben niye yapamayayım? Neden benden kurye olmasın diye. Sonra bir anda öyle karar
   
   verdim ve direkt ehliyetimi alıp bu mesleğe başladım. Aniden oldu.”
   
   Yazın ayrı kışın ayrı zor
   
   Seferihisar’da çalışan tek kadın kurye olan İlknur Uçar, bu mesleğin dışarıdan bakıldığı
   
   kadar kolay olmadığını, bu mesleğin içine girince anladığını söyleyerek kuryeciliğin
   
   zorluklarını şöyle anlattı:
   
   “ Kuryecilik öyle dışarıdan bakıldığı kadar asla rahat bir iş değil. Yazın ayrı bir zor kışın
   
   ayrı bir zor. Çünkü yazın kask takmak zorundayız biz nereye gidersek gidelim. Kask da
   
   bayağı bir zorluyor bizi. Sıcaktan terliyoruz, rahat edemiyoruz. Yabancılar çok geliyor
   
   buralara. O yüzden bir hayli kalabalık oluyor burası. Bundan dolayı kaza yapma
   
   olasılığımız çok yüksek. Önüne bakmadan çıkan çok oluyor. Kışın yağmurda motor kayıyor.
   
   Üşüyoruz. Ellerimiz donuyor. Buzlu ellerle bir yerden bir yere ürün yetiştirmek durumunda
   
   kalıyorsunuz. Saysak bayağı zorluğu var”
   
   ‘Kaza yapmama rağmen devam ettim’
   
   Kuryecilik yaparken ciddi bir kaza atlattığını ifade eden İlknur Uçar, “Ben kazayı
   
   yaptıktan sonra ailem, kardeşim, beni tanıyan herkes bu işi bırakmam için ısrar ettiler.
   
   Ama kendim devam ettim yine. Bırakmadım. Ciddi bir kazaydı ve arabayla kafa kafaya
   
   çarpışmıştık. Arabanın tekeri omzumda bitti. İki taraflı morarmalar oldu. Kollarında da
   
   aynı şekilde. Sağ bileğim burkuldu ve içine motorun demiri girmişti. Ona rağmen ben
  
   devam etmeye karar verdim. Bu kazadan sonra çok tepki aldım neden tüm bunlara
   
   rağmen devam etmek istiyorsun diye. Ben bunların hiçbirine aldırmadım. Çünkü bu kazayı
   
   ilk kez ben yapmadım. Seferihisar’da sürekli kaza oluyor diye haberlere denk geliyoruz
   
   zaten. Ben bir kadın olarak kaza yapınca bir daha bu işi yapamamağıma getirdiler.
   
   Dediğim gibi bunların hiçbirine kulak asmadım ve bir kadının da kaza yapabileceğini,
   
   kazayı yaptıktan sonra tekrardan bu işe devam edebileceğini anlatmak istedim insanlara.
   
   Kulumu da kırsam bacağımı da yine yoluma devam ederim dedim beni engellemeye
   
   çalışanlara. Şu anda da devam ediyorum”
   
   ‘Kadınlar olarak bu işlerde çoğalalım’
   
   Kadın olarak kuryecilik yaptığında beni görüp kurye olmak isteyen oluyor, diyen Uçar,
   
   “Ben yapabilecek, ilgi duyan bütün kadınlara kuryeciliği tavsiye ediyorum. Seferihisar’da
   
   kuryecilik yapan tek kadın ben olmayayım. Bizim de kuryecilik, taksicilik, minibüs
   
   şoförlüğü yapabileceğimizi gösterelim. Bu sayıyı artırmak bizim elimizde. Kadın olduğum
   
   için müşterilerden yana sıkıntı yaşabileceğim çok söylenmişti. Olmadı bu şu ana kadar.
   
   Beni kuryecilik yaparak gördüklerinde çok seviniyor insanlar. Daha çok artist oldum
   
   müşteriler tarafından. Beğeniyorlar. Çünkü ya hiç kadın olarak kuryecilik yapan
   
   görmemişler ya da çok az görmüşler. Sadece ara sıra yoldayken üzerimize sürenler oluyor
   
   kadın olduğumuzu görünce. Onun dışında bir sıkıntım yok. Gidebildiğim kadar sürdürmek
   
   istiyorum. Bırakmak gibi bir niyetim yok”.
   
   Kuryecilik yapanların çoğu bu işi parası iyi diye yapıyorlar ya da yapmak istiyorlar
   
   sözlerine yer veren Uçar, “Ben bu işin parasından çok sevdiğim için yapıyorum aslında. İlk
   
   başta bende de öyle olmuştu. Garsonluk gibi işler yaptığımda hep şunu diyordum. Biz daha
   
   çok çalışıyoruz onlar daha fazla para alıyorlar, derdim. Mesleğin içine girince çok farklı
   
   oluyormuş. Ben de parasal konudan dolayı da biraz yapmak istemiştim. Parası iyi çünkü.
   
   Sonradan işin böyle olmadığını anladım. Bu işi yaparken sevdim”
   
   ‘Kuryecilik erkek işi olarak bakılmasın’
   
   Birçok kadının kuryecilik yapmaya soyunduğunu ancak kadın olunca sanki şartlar daha
   
   zor olacakmış gibi algılayıp vazgeçenler çok oldu ifadelerini kullanan İlknur Uçar
   
   “ Ben kadınlar böyle işlerde çoğalmasını çok isterim. Bu işe bir erkek mesleği olarak
   
   bakılmasını istemiyorum artık. Aynı şekilde daha önce dediğin gibi bu taksi, tır şoförleri,
   
   otobüs şoförleri için de geçerli”
  
Şaha Çimen