İcrai hacizlere iştirak:
   
   Madde 268 – (Değişik: 18/2/1965-538/108 md.)
   
   (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/64 md.) 261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen
   
   mallar, ihtiyatî haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna
   
   veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyatî haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki
   
   şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önce ihtiyatî veya icrai
   
   haciz bulunması hâlinde âmme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez.
   
   İhtiyati haciz masrafları satış tutarından alınır.
   
   İhtiyati haciz diğer rüçhan hakkını vermez.
  
   Adi kira ve hasılat kiraları için ödeme emri ve itiraz müddeti:
   
   Madde 269 – (Değişik: 18/2/1965-538/109 md.)
   
   Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme
   
   emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten
   
   sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva
   
   eder.
   
   Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde
   
   icra dairesine bildirmeye mecburdur.Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki
   
   imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse,akdi kabul etmiş sayılır.
   
   İtiraz takibi durdurur.İtirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını
   
   istemiyen alacaklı, bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yoliyle takip yapamaz.
   
   Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akdi
   
   feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür.
  
   İtiraz etmemenin sonuçları:
   
   Madde 269/a – (Ek: 18/2/1965-538/110 md.; Değişik: 17/7/2003-4949/65 md.)
   
   Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim
   
   tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar
   
   verilir.
  
   İtiraz ve kaldırılması usulü:
   
   Madde 269/b – (Ek: 18/2/1965-538/110 md.)
   
   Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı
   
   reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye
   
   istinat ediyorsa icra mahkemesinden itırazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın
   
   ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini istiyebilir.
   
   Borçlunun akde ve şartlarına dair mukabil iddia ve def’ilerini aynı kuvvet ve mahiyette
   
   belgelerle tevsik etmesi lazımdır.
   
   Akdi reddeden borçlu bu itiraz sebebiyle bağlıdır. İtirazın varit olmadığı tahakkuk ettikten
   
   sonra ödeme, takas veya sair bir def’ide bulunamaz.
   
   Takip yukarda yazılı belgelere istinat etmemesi sebebiyle alacaklı umumi hükümler dairesinde
   
   dava açmaya mecbur kalırsa ihtarlı ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde
   
   yazılı ihtar yerine geçer.
  
   (Değişik: 9/11/1988-3494/51 md.) Kira sözleşmesindeki imzanın inkarından dolayı alacaklı
   
   umumi mahkemede dava açmaya mecbur kalır ve lehine karar alırsa, borçlu ayrıca yüzbin
   
   liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahküm edilir.
  
   Kira akdi dışındaki itirazlar ve tahliye:
   
   Madde 269/c – (Ek:18/2/1965-538/110 md.)
   
   Borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemiyeceğini bildirerek
   
   itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re’sen tanzim veya
   
   imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya
   
   yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat
   
   etmeğe mecburdur.
   
   Senet veya makbuzun alacaklı tarafından inkarı halinde 68 inci madde hükmü kıyasen uygulanır.
   
   İcra mahkemesinin tahliyeye mütedair kararının infazı için kesinleşmesi beklenmez. Ancak
   
   tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren ongün geçmesi lazımdır.
   
   Borçlu tahliye kararı hakkında 36 ncı madde hükmünden faydalanabilir.
  
   Kıyasen uygulanacak maddeler:
   
   Madde 269/d – (Ek: 18/2/1965-538/110 md.)
   
   62, 63, 65, 66, 68, 70 ve 72 nci maddeler hükümleri kıyas yolu ile burada da uygulanır.