G-20 Liderler Zirvesi kapsamında Japonya’nın Osaka kentine
   
   giden Cumhurbaşkanı ve eşi Emine Erdoğan çok özel bir ilgi gördü.
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,
   
   Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma
   
   Bakanı Hulusi Akar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof.
   
   Dr. Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın
   
   refakat etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Heyetini Osaka
   
   Kansai Havalimanı’nda Japonya Dışişleri Bakan Yardımcısı
   
   Kenji Yamada, Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi Murat Mercan
   
   ve diğer ilgililer karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine
   
   Erdoğan’ı, 2020 Olimpiyatları için Türkiye’ye özel tasarlanan
   
   ve üstünde Galata Kulesi, Sultanahmet Camii, Peri Bacaları, Ertuğrul
   
   Firkatey’ni ve lale motifleri bulunan kimono giymiş bir Japon
   
   kadının karşılaması dikkat çeken özel bir jest oldu.
   
   Japonya’nın Osaka şehrinde toplanan G20 Liderler Zirvesi’nde
   
   Devlet Başkanları ve Başbakanlar, “Dijital Ekonomi” temalı liderler
   
   etkinliği ile “Küresel Ekonomi, Ticaret ve Yatırımlar” adlı
   
   oturumlarda bir araya geldiler. G20 Dönem Başkanı ve Japonya
   
   Başbakanı Şinzo Abe, toplantı öncesinde liderleri karşıladı.
   
   Karşılama seremonisinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
   
   Erdoğan diğer devlet başkanlarıyla birlikte zirvenin ilk programı
   
   olan “Dijital Ekonomi” temalı etkinliğe geçti.
   
   Etkinliğin ardından liderler, Küresel Ekonomi, Ticaret ve Yatırımlar
   
   konulu oturumda bir araya geldi. Bu arada G20 Zirvesi’ne
   
   katılan Devlet Başkanları ve Başbakanlar yoğun ikili görüşmeler
   
   gerçekleştirdiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Zirvesi kapsamında
   
   Japonya’nın Osaka kentinde son derece önemli görüşmeler yaparak
   
   oldukça yoğun bir diplomasi trafiği gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan, başta ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Lideri
   
   Vladimir Putin, Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı
   
   Emmanuel Macron olmak üzere zirveye katılan liderlerle önemli görüşmeler gerçekleştirdi.
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump ile gerçekleştirdiği görüşme
   
   tüm dünyada son dakika haberi olarak verildi. Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan’ın Trump ve Putin ile görüşmesine S400 hava savunma sistemi
   
   tedarik süreci damga vurdu. Japonya’nın Osaka kentinde iki
   
   gün süren G-20 Liderler Zirvesi’nin yapıldığı Osaka’da Türkiye rüzgârı
   
   eserken Cumhurbaşkanı Erdoğan Zirve’ye damgasını vurdu.
   
   Dünyanın en büyük 20 ekonomisine sahip ülke devlet başkanları
   
   ve başbakanları. İki gün süren toplantılarda, “iklim”, “ticaret”, “mülteci
   
   sorunu” ve “terörizm ile mücadele” konularını da tartıştılar.
   
   Türkiye toplantılarda özellikle mülteci sorunu ve terörizmle mücadele
   
   konularında kendi tezlerini en yüksek sesle dile getirdi. Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan’ın Zirve’de özellikle mülteci ve terörizm konularında
   
   farkındalık oluşturduğu dikkat çeken önemli bir nokta oldu.
  
   
    Erdoğan-Trump Görüşmesi
   
   
   ABD Başkanı Trump görüşmede Türkiye’nin savunduğu tezleri
   
   kendi heyet üyelerinin yüzüne baka baka “Türkiye’ye adil olmadık” dedi.
   
   Türkiye Cumhurbaşkanı ile ABD Başkanının aradan geçen
   
   uzun bir zamandan sonra G20 Japonya Liderler Zirvesi’nde baş başa
   
   ve heyetler halinde yüz yüze görüşmesi Türkiye açısından ayrı bir anlam
   
   ifade etmiştir. ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan’ın Zirve’nin birinci gününde medyaya yansıyan
   
   fotoğraf görüntüsünün yarattığı iyimserliğin gerçek olup olmadığı
   
   şeklindeki sorular ve yorumlar iki Başkan arasında yapılan programlanmış
   
   gerçek görüşmenin basına açık kısmında ve görüşme sonrasında
   
   basın toplantısında ortaya koydukları görüntüler yapılan yorum
   
   ve değerlendirmelerdeki iyimserliğin gerçek olduğunu gösterdi. Özellikle
   
   ABD Başkanı Trump’ın Türkiye tezlerini doğrulayan sözleri ve duruşu
   
   bu gerçeği doğruladı. Özellikle Trump’ın, S400 ve F-35 konusunda
   
   itiraf niteliğindeki “Türkiye’ye karşı adil olmadık” sözleri ve hatanın
   
   Obama dönemine ait olduğunu ve Patriotların Türkiye’ye satılmamasının
   
   yanlışlığını ifade etmesi bu gerçeğin önemini artırdı.
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ın ortaya koyduğu duruş
   
   ve sözleri üzerine açıklamasında “Trump’ın dilinden yaptırım olmayacağını
   
   duymuş olduk” dedi. Trump’ın Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise Trump’a yönelik
   
   olumlu görüş ve düşüncelerinin iki ülke arasında gergin olan ilişkilerin
   
   gelecek dönemde normalleşebileceği düşüncesini yarattı. İki ülke arasındaki
   
   dış ticaret hedefinin 75 milyar dolarlık hacimden 100 milyar
   
   dolara çıkarılmış olması da beklentileri güçlendirdi.
   
   Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili beğeni sözlerine karşılık
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “açık sözlü” olduğu için Trump’ı takdir etmesi
   
   liderlerin verdikleri önemli ve samimi mesajlar oldu. Bu gelişme ise iki Başkanın
   
   yüz yüze geldiğinde dünya kamuoyunda büyük krizleri aşabilecekleri
   
   ümidini güçlendirdi. Yapılan açıklamada yakın gelecekte
   
   Trump’ın Türkiye’yi ziyaret edecek olması ise Türk-Amerikan ilişkilerinde
   
   kritik bir eşik olarak yorumlandı ve Trump’ın Türkiye ziyaretinin birçok
   
   meselenin çözümü için başlangıç olacağı değerlendirmesi yapıldı.
  
   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald
   
   Trump’ın Osaka’daki G20 Zirvesi’nde gerçekleştirdikleri görüşmenin başında
   
   konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osaka’da bir araya gelmelerini anlamlı
   
   bulduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan S400 gerilimi
   
   hakkında yaptığı önemli açıklamada, “S400 ile ilgili konuda bizim tabii
   
   tüm anlaşmamız ortada ve şu anda artık olay teslimat sürecindedir. Biz Amerika
   
   ile Patriot alma hususunda Obama döneminde bir adım atmıştık. Ancak
   
   Kongre müsaade etmedi dediler ve bize satışı gerçekleştirmediler. Biz de hava
   
   savunmamız için bunu yapmamız gerekiyordu ve Rusya ile anlaşarak bu adımı
   
   attık” dedi. Türkiye-ABD dış ticaretinde “75 milyar dolarlık ekonomi hacmi hamlemiz
   
   var, savunma sanayisine yönelik adımlarımız var fakat her şeyden önce
   
   stratejik ortaklığımız var” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunlar dayanışmamızı
   
   teşvik ediyor. Bu dayanışmanın bundan sonra da devam edeceğine
   
   inancım tam” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı Donald Trump ise,
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dostane ilişkileri olduğunu ifade etti. Büyük
   
   oranda ticaretle ilgili görüşmeler yapıldığını belirten Trump, ticari ilişkilerin
   
   hacmini dörde katlamayı planladıklarını söyledi. Türkiye’nin S400 Hava
   
   Savunma Sistemleri alımı ve Amerikan yaptırımı ihtimali konusundaki bir soruyu
   
   yanıtlayan Trump, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Obama yönetiminden Patriot almak istedi fakat izin verilmedi.
   
   Obama döneminde Türkiye’ye adil davranılmadı. Bu konu karışık
   
   ve çok boyutlu bir konudur. Farklı çözümler arıyoruz. İnsanlara adil
   
   davranmak zorundasınız” şeklinde konuştu.
  
   
    Erdoğan-Trump Görüşmesinin Arından Cumhurbaşkanlığı’ndan İlk Açıklama
   
   
   C u m h u r b a ş k a n l ı ğ ı ’ n d a n , Erdoğan-Trump görüşmesi sonrası
   
   yapılan açıklamada, ‘’Trump, ülkemizin hava savunma sistemi alımı
   
   hususunda ABD nezdindeki girişimlerinin geçmiş ABD yönetimleri
   
   tarafından reddedildiğini hatırlatarak, konunun ikili ilişkilere zarar
   
   vermeyecek bir şekilde çözülmesini arzu ettiklerini vurgulamışlardır’’
   
   denildi.
  
   
    Trump’tan Kritik S-400 Açıklaması
   
   
   ABD Başkanı Donald Trump Japonya’nın Osaka şehrinde yapılan
   
   G20 toplantısından sonra yaptığı basın toplantısında Türkiye ile ilgili
   
   soruya verdiği cevapta Türkiye’ye karşı adil olmak gerektiğini söyledi.
   
   Donald Trump, Türkiye’nin Obama yönetimi sırasında ABD’den patriot
   
   füzeleri almak isteğini ancak Türkiye’ye Patriot füzelerinin satılmasına
   
   izin verilmediğini hatırlatarak Türkiye’nin de Rusya’dan S400
   
   füzeleri aldığını söyledi. Türkiye’ye karşı adil olmak gerektiğini belirten
   
   Trump, “Türkiye’nin Rusya’dan S400 füzelerini almasından sonra
   
   ABD’nin şimdi sana Patriot füzeleri satalım, sen bu anlaşmadan vazgeç
   
   diyor. Türkiye S400 füze sistemini almış, parasını ödemiş. S400 füzeleri
   
   almadan önce F35 savaş uçakları için katılımda bulunmuş ve 100
   
   savaş uçağı almak için önemli bir meblağ yatırmış” dedi.
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert bir adam olduğunu da söyleyen
   
   Trump “Ancak kendisiyle anlaşıyorum. Bu konu biraz karışık.
   
   F35 savaş uçakları ile S400 füzelerinin uyuşmayacağı, S400 füze
   
   sisteminin F35 savaş uçakları ile ilgili bilgilerin Rusya’ya aktaracağı
   
   söyleniyor. Türkiye S400 füze sistemini almadan önce F35
   
   projesine dâhil olmuş. Bana ‘Sen Türkiye yanlısın. Türkiye’yi seviyorsun’
   
   diyorlar. Evet, Erdoğan sert adam ancak onunla anlaşıyorum. Erdoğan, Obama’ya vermediği Rahip Bronsan’ı
   
   verdi. Türkiye DAEŞ’a kaşı büyük mücadele verdi. Suriye Sınırında 55 bin asker bulundurmak zorunda.
   
   Güçlü bir ordusu var. Ve NATO üyesi. Türkiye ile çok iyi anlaşıyoruz. Patriot füzesi almak istediler ancak
   
   Başkan Obama ‘Hayır’ dedi. Sonrasında Rusya’ya gittiler, S400 için. Çok para verip, aldılar. Türkiye,
   
   100 tane F-35 satın aldı. Türkiye’ye adil davranılmadı.
   
   Tamamen berbat bir durum, karmaşık bir durum. Erdoğan’ın hatası değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan,
   
   benim bakış açımla çok çetin biri” dedi.
  
   
    Uluslararası Arenada Sisi ve Muhammed Bin Selman’a Rahat Verilmeyecek
   
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır’ın seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi’nin mahkeme salonunda vefatı
   
   ve Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili Muhammit bin Selman konusuna G-20 zirvesinde ısrarla değinmesi
   
   dikkat çeken önemli noktalardan biri oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Suudi Arabistan’ın Kaşıkçı cinayetini
   
   uluslararası topluma unutturma girişimine karşı ısrarlı tutumunu bu Zirve’de de sürdürürken, her fırsatta
   
   Veliaht Prens Muhammit bin Selman’ın “perdeleme çabasına” karşılık Kaşıkçı cinayetini dünya liderlerinin
   
   dikkatine getirmiştir. Ayrıca Mursi’nin can çekişerek hayatını mahkemede salonundaki duruşmada
   
   kaybetmesini ve otopsi bile yapılmadan “gümrükten
   
   mal kaçırırcasına” toprağa verilmesini de gündeme getirerek Mısır’daki Sisi yönetiminin
   
   anti demokratik tutumunu gündeme taşımıştır.
   
   Cumhurbaşkanının diplomatik girişimleri, liderlerle yoğun görüşme
   
   trafiği ve elde edilen sonuçlar, Japonya’daki G-20 Liderler
   
   Zirvesi’nin Türkiye açısından çok başarılı geçtiğini göstermektedir.
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek genel toplantılarda gerekse heyetler
   
   arası görüşmelerde Türkiye’nin tezlerini dünyaya aktarmıştır.
   
   Trump’tan Merkel’e, Makron’dan May’a kadar dünya liderleriyle
   
   yapılan baş başa ve heyetler arası görüşmelerde Türkiye
   
   G20 Zirvesi’nde başat bir rol oynamış ve en aktif ülkeler arasında
   
   yer almıştır. Nitekim bu durumun somut örneklerinden biri ABD
   
   Başkanı Trump’ın basın toplantısını izleyen uluslararası basın mensubu
   
   sayısı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın toplantısını izleyen
   
   medya mensubu hemen hemen aynı sayıda olmasıydı. Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan’ın basın toplantısını 70’e yakın medya mensubunun
   
   izlemiş olması Türkiye’nin G20 Zirvesi’nde önemli bir aktör olduğunu göstermektedir.
  
   
    Erdoğan-Putin Görüşmesi
   
   
   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplantının başında,
   
   Türkiye Rusya ilişkilerinde önemli bir ivme yakalandığını ifade ederek
   
   “Özellikle S-400’lerin sevkiyatı konusunda Duşanbe’de mutabakata
   
   vardığımız gibi, yol haritasının devamını şu anda izliyoruz. Füzenin
   
   ortak üretimi başta olmak üzere teknoloji transferini de içerecek şekilde
   
   ilerletilmesi bizim için de öncelik taşıyor. Şu anda öyle zannediyorum
   
   ki gözler bu işin sevkiyatıyla ilgili olan kısımda. Zaten bu konudaki
   
   mutabakatımızda da bir aksama söz konusu değil” dedi.
   
   Karma Ekonomik Komisyonu Toplantısını gelecek dönemde
   
   Türkiye’de gerçekleştireceklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan, “Turizmde gerçekten Rusya’nın, özellikle Rus vatandaşlarının
   
   Türkiye’ye olan muhabbeti her geçen gün daha da artıyor. Bu
   
   da tabii halkımız için de turizmdeki yöneticilerimiz için de ayrı bir güç
   
   kaynağımız” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu
   
   Nükleer Santrali’nin ilk ünitesinin 2023’te hizmete girmesinin de önem
   
   arz ettiğini söyledi. “Ayrıca nükleer olmayan malzemelerin Türkiye piyasasından
   
   tedariki hususuna da önem atfediyoruz. 8. Üst Düzeyli İstişari
   
   Konsey Toplantısında vardığımız mutabakatın neticesinde resmi pasaportlarla
   
   ilgili teknik çalışmaların başlatıldığını öğrendim. Bunun kısa süre
   
   içerisinde sonuçlandırılmasını da bekliyoruz. Bununla birlikte vize muafiyetinin
   
   sağlanması konusunda henüz istediğimiz noktada değiliz. Bunu
   
   hızlandırırsak çok çok daha memnun olacağız” dedi.
  
   
    Putin’den Ticaret Vurgusu
   
   
   Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, 2018’de iki ülke arasındaki
   
   ikili ticaret hacminin yüzde 15 arttığını belirterek, “Her iki taraftan da
   
   yaklaşık 10 milyar dolar gibi ciddi miktarda karşılıklı yatırımlar söz konusudur.
   
   Buna ilaveten 900 milyon avroluk bir ortak yatırım platformu
   
   üzerinde çalışmalar devam etmektedir” dedi. Turizm faaliyetlerinde
   
   de önemli aşama kaydedildiğine ifade eden Putin, “Geçen sene 6 milyon
   
   Rus turist Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Bu da rekor bir seviyeydi. Ülkemizden
   
   giden turistler Türkiye’de oldukça fazla para harcamaktadır.
   
   Türk tarafının bundan geliri toplamda yaklaşık 5 milyar dolar olmuştur.
   
   Karşılıklı Rus-Türk Kültür ve Turizm Yılı devam etmektedir. Bu
   
   yılın yeni başarılara vesile olmasını diliyoruz. Bir kez daha sizi gördüğüme
   
   çok mutlu olduğumu belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
  
   Cumhurbaşkanı Erdoğan G20 liderler zirvesi sonrası yaptığı basın
   
   açıklamasında S400, mülteciler, FETÖ darbe girişimi, Mursi’nin şehadeti,
   
   Trump görüşmesi gibi bazı konularla ilgili şu hususlara yer verdi:
   
   “Ticaret savaşı ile ilgili korumacı tedbirleri ele aldık. Mültecilere
   
   yönelik Türkiye’nin fedakârlıklarını anlattık. Biliyorsunuz
   
   ülkemiz 2011’den bu yana Suriye’deki çatışmalardan kaçan
   
   insanlara kapılarını açtı. Bu insanlar için BM hesaplamalarına göre
   
   kullandığımız kaynağın miktarı 37 milyar doları aşmış durumda, Avrupa
   
   Birliği’nin yardımı ise yaklaşık 2 milyar avro. Mülteci yükünü
   
   Türkiye ve Ürdün tek başına sırtladı. Mülteci konusunda uluslararası
   
   toplum, yükü paylaşmalı. 15 Temmuz’da insanlarımızı
   
   katleden FETÖ, bazı Batılı ülkelerde himaye görüyor. BM ile iş birliği
   
   içinde çalışarak Kaşıkçı cinayetinin üzerinin örtülmesine müsaade
   
   etmedik. Mursi’nin şehadeti tüm yönleri ile araştırılmalıdır.
   
   Mursi’nin ölümünde şaibelerin olduğu açık ve nettir. Yapanın yanına
   
   kâr kalması dünya demokrasileri açısından tehlikelidir. Dünya
   
   Mısır’daki idam cezalarına sessiz kaldı. Konu Türkiye olunca darbeciler
   
   için idamın tartışılması kabul edilemez bulanlar maalesef
   
   Mısır’daki idam cezalarına seslerini çıkarmıyor. Bu zirvede Avrupalı
   
   liderler, darbecilerin elini sıkmaktan çekinmemiştir. Mursi ve
   
   Kaşıkçı’nın gündemden düşürülmesine izin vermeyeceğiz.
   
   S400 artık teslimat sürecindedir. S400 ile ilgili konuda bizim tabii
   
   tüm anlaşmamız ortada ve şu anda artık olay teslimat sürecindedir.
   
   Biz Amerika ile Patriot alma hususunda Obama döneminde bir
   
   adım atmıştık. Ancak Kongre müsaade etmedi dediler ve bize satışı
   
   gerçekleştirmediler. Biz de hava savunmamız için bunu yapmamız gerekiyordu
   
   ve Rusya ile anlaşarak bu adımı attık. S400 teslimat sürecindeyken
   
   anlaşma iptal edilmez. Yaptırım olmayacağını Trump
   
   dile getirdi. Yaptırımlar ile ilgili de Trump bu konuya açıklık getirdi. Böyle bir şeyin olmayacağını da
   
   kendisinden dinlemiş olduk.”
  
   Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi
   
   temasları kapsamında, Almanya Başbakanı Angela Merkel’i kabul etti.
   
   Zirvenin yapıldığı INTEX Osaka Fuar Merkezi’nde basına kapalı
   
   gerçekleşen kabul, 25 dakika sürdü. Kabulde Dışişleri Bakanı Mevlüt
   
   Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma
   
   Bakanı Hulusi Akar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin
   
   Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Başkanı
   
   Hakan Fidan da hazır bulundu. G20 Liderler Zirvesi için
   
   Japonya’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi
   
   temaslar kapsamında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile
   
   de görüştü. G20 Zirvesi münasebetiyle Japonya’da bulunan Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan’a, “Mukogawa Kadın Üniversitesi” tarafından fahri doktora
   
   unvanı tevdi edildi. Törende konuşma yapan Erdoğan, üniversiteye,
   
   rektör ve senato üyelerine en kalbi şükranlarını sunarak, üniversitenin
   
   şahsına fahri doktora unvanı tevdi etmesinden büyük bir gurur
   
   duyduğunu, bu unvanı Türk-Japon dostluğunun yeni bir nişanesi olarak
   
   ömür boyunca gururla taşıyacağını söyledi.
   
   Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahri doktora unvanı tevdi edilmesi
   
   öncesinde üniversiteyi gezdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine
   
   Erdoğan ile çay seremonisine katıldı. Yere oturan Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan ve Emine Erdoğan’a geleneksel kimono giyimli kadınlar, çay
   
   servisi yaptı. Kendilerine eşlik eden üniversite yetkililerinden çay seremonisi
   
   hakkında bilgi alan Cumhurbaşkanı “Benim memleketim Rize.
   
   Rize, çay şehridir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’de yıllardır
   
   siyah çay üretildiğini, şimdi ise yeşil ve beyaz çay da üretildiğini anlattı.
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Emine Erdoğan, daha sonra ikram
   
   edilen çayı seremoni eşliğinde içti.
  
   
    G20 Zirvesi’nde “Dijital Ekonomi” Liderler Etkinliği İle Başladı
   
   
   G20 Liderleri “Küresel Ekonomi, Ticaret ve Yatırımlar” temalı
   
   toplantılarda bir araya geldiler. Umutlu başlayan zirvede gözler
   
   ticari savaşlar konusunda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı
   
   Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in katılacağı toplantıdaydı.
   
   Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticaret savaşlarının
   
   son bulması için atılım yapılması bekleniyordu. İki liderin buluşması
   
   ise G20’ye damgasını vurdu. Çin medyasında çıkan haberlere
   
   göre ABD ve Çin, Osaka’daki zirve öncesi yaklaşık bir yıldır devam
   
   eden anlaşmazlıkları sona erdirmek için “ateşkes kararı” aldı. G20 için
   
   Japonya’ya doğru yola çıkmadan önce Trump, zirvenin yapıldığı hafta
   
   sonu Çin ile anlaşma yapmanın mümkün olduğunu söyledi. Trump,
   
   eğer iki ülke arasında ticari anlaşmazlıklar devam ederse hemen hemen
   
   Çin ithalatının tamamı üzerine gümrük vergileri koymaya hazırlandığını
   
   bildirdi Politikacılar nezdinde, ticari gerilimlerin
   
   gölgesinde küresel büyümenin yavaşlamasından dolayı sıkıntılı
   
   bir süreç yaşanıyor. ABD Federal Rezervleri faiz oranlarının düşeceğine
   
   işaret ediyor. Bu durum doların zayıflamasına ve Avrupa Merkez
   
   Bankası ile Japonya Bankası’na para birimlerinin ihracata dayanan
   
   ekonomilerini zedeleyecek şekilde yükselmelerini engelleme yollarını
   
   bulmak için baskı yapılmasına neden oluyor. Japonya Başbakanı
   
   Şinzo Abe, kapanış bildirgesinde serbest ticaret dilinin kullanılmasını
   
   umuyor ancak bu hususta Trump’ın direnişi ile karşı karşıya geleceğine
   
   kesin gözüyle bakılıyor.  Avrupa önderliğinde verilen iklim
   
   değişikliği ile mücadeleye yönelik güçlü vaatler ABD’li müzakerecilerin
   
   muhalefetiyle karşılaşıyor ve bu, iklim değişikliğine ilişkin mücadelede anlaşmazlığa
   
   neden oluyor. G20’nin konuya ilişkin en son taslağı, 2015 Paris
   
   Anlaşması’na olan desteği canlandırarak iklim krizini, “geri dönüşü
   
   olmayan” bir durum olarak niteliyor. Daha önce sunulan taslağın
   
   ABD’nin ısrarıyla önüne geçilmişti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel
   
   Macron, Paris Anlaşması’na vurgu yapmayan bir G20 bildirisini
   
   kabul etmeyeceklerini söyledi. Trump ise küresel ısınmayı “aldatmaca”
   
   olarak adlandırarak 2017 Paris Anlaşması’ndan imzasını geri
   
   çekmişti. İran bir G20 üyesi değil ancak
   
   Körfez’de yaşananlar ve tırmanan gerilim sonrası ABD ile savaş tehditleri
   
   nedeniyle zirvede adından sıklıkla söz ettirecek gibi duruyor.
   
   İran tarafından ABD’ye ait bir insansız hava aracının düşürülmesine
   
   misilleme olarak İran’a yapılacak hava saldırısını Trump, son dakika
   
   kararıyla durdurduğunu açıklamıştı. Washington, bu olayın yaşandığı
   
   tarihten haftadan itibaren İran’a yönelik yaptırımlarını güçlendirdi
   
   ve İran’ı “yok etmek” ile tehdit etti. Tahran, Trump’ın yaptırımlarına “gerizekalıca” yorumunu yapmıştı.
   
   Körfezdeki gerilimin yanı sıra petrol sektörü de pazarın genişletilip
   
   genişletilmeyeceğine dair OPEC’in vereceği kararın tarihinin belirsiz
   
   oluşundan endişeli. Bu sorun, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin
   
   ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasındaki
   
   toplantıların odağı olabilir. G20’nin gündem maddelerinden
   
   biri de okyanuslardaki plastik kirliliğinin azaltılmasına yönelik önlemler.
   
   Japon hükümeti, çevre bakanlarının toplantılarının ardından yapılan
   
   bir açıklamada, sulardaki plastiğin azaltılması için atılacak adımların
   
   yer aldığı bir yol haritasının kabul edileceğini duyurmuştu ancak
   
   karar bağlayıcı nitelikte olmayacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
   
   Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Donald
   
   Trump ile bir araya geldi. İki lider önemli açıklamalarda bulundu.
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Donald Trump, ikili görüşmenin öncesinde
   
   kameralar önüne çıkarak kısa bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın önemine dikkat çekerek,
   
   
    “Bu görüşmeyi çok anlamlı buluyorum. 75 milyar dolarlık ticaret
   
   
   
    hacmine doğru ilerleme hamlemiz var. Savunma sanayine yönelik
   
   
   
    attığımız, atacağımız adımlar var. Bir stratejik ortaklığımız var bu ortaklık
   
   
   
    birçok alanda dayanışmamızı teşvik ediyor. Bundan sonraki süreçte
   
   
   
    dayanışmamızın devam edeceğine ilişkin inancımız tamdır”
   
   dedi.
  
   Trump, Türkiye ile ilişkilerin devam ettiğini, ticareti dört katına
   
   çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Trump, “Erdoğan benim bakış açımla çok çetin biri. S-400 geriliminde
   
   Erdoğan’ın suçu yok. Erdoğan’a adaletsiz davranıldığını
   
   düşünüyorum. Obama döneminde Türkiye’ye adil davranılmadı. Türkiye
   
   Patriot almak istedi, satmadık. Sonra onlar bu ihtiyaçlarını başka
   
   yerlerden karşılayınca ‘hadi size patriot satalım’ diyorsunuz. Bu doğru
   
   bir davranış değil böyle iş yapamazsınız” diye konuştu.
   
   Trump, S-400 konusunun karışık bir konu olduğunu belirterek, “Farklı
   
   çözümler arıyoruz. Türkiye’ye karşı adil olmak zorundayız” dedi.
   
   ABD Başkanı Trump, Türkiye’yi de ziyaret edeceğini belirtti, tarih konusunun
   
   ise net olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD
   
   Başkanı Trump ile başlayan ve basına kapalı devam eden görüşmesi
   
   35 dakika sürdü. Görüşmede Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine
   
   ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi
   
   Akar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı
   
   Sözcüsü İbrahim Kalın, MİT Başkanı Hakan Fidan ve
   
   AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz da hazır bulundu.
   
   Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada,
   
   Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD
   
   Başkanı Trump ile bir görüşme gerçekleştirdiği
   
   hatırlatıldı. Görüşmede ikili ilişkiler ve Suriye’deki son
   
   gelişmeler başta olmak üzere bölgesel
   
   meselelerin ele alındığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
   
   “İki lider tarafından daha önce belirlenen
   
   75 milyar dolarlık ticaret hedefi yeniden teyit edilerek, atılacak
   
   adımlar değerlendirilmiştir. Sayın
   
   Cumhurbaşkanımız, ülkemizin ulusal güvenliğinin gereklerini yerine
   
   getirme hususundaki kararlılığının altını çizmişler, stratejik ortaklığımıza
   
   zarar verebilecek çabalarla
   
   ilgili endişelerini paylaşmışlardır. Sayın Trump, ülkemizin hava
   
   savunma sistemi alımı hususunda Amerika Birleşik Devletleri nezdindeki
   
   girişimlerinin geçmiş ABD yönetimleri
   
   tarafından reddedildiğini hatırlatarak, konunun ikili ilişkilere
   
   zarar vermeyecek bir şekilde çözülmesini
   
   arzu ettiklerini vurgulamışlardır.” ABD Başkanı Trump, G20 Liderler
   
   Zirvesi’ni değerlendirdiği basın toplantısında, soruları yanıtladı.
   
   Donald Trump, konuşmasında Türkiye’nin Rusya’dan S-400
   
   alımına ilişkin yaşanan gerilimi değerlendirdi.
   
   Farklı çözümlerin olabileceği mesajını verdi. Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan ile iyi anlaştığını belirten Trump, “Erdoğan’a haksızlık”
   
   yapıldığını söyledi. Obama döneminde Türkiye’nin Patriot füzesi
   
   almak istediğini, ancak yönetimin satışa onay vermediğini ifade
   
   etti. Türkiye’nin de kendini savunmak için Rusya’dan S-400’leri
   
   aldığını söyledi. Türkiye’nin savunma sistemlerinin parasını çoktan
   
   ödediğine işaret eden Trump, “Türkiye’ye adil davranılmadı”
   
   dedi. Şimdi de Türkiye’nin aldığı 116 F-35’in teslimatı konusunda da
   
   ABD’nin sorun çıkardığına dikkat çeken Trump, konunun karmaşık
   
   olduğunu ifade ederek sorunu çözmeye çalıştıklarını belirtti.
  
   Trump, İdlib konusunda da açıklamalarda bulundu. ABD’nin
   
   Türkiye ile birlikte hareket ettiğini, her iki ülkenin de orada yaşayan
   
   3 milyon kişinin yaşamından endişe ettiğini ifade etti. Türkiye’yi ziyaret
   
   etmeyi planladığını da söyleyen Amerikan Başkanı, Erdoğan ile dostane ilişkiler içinde olduğunu
   
   dile getirdi. “Askeri ve ticari alanda işbirliğimiz devam edecek.” dedi.
   
   Japonya’nın Osaka kentinde gerçekleşen ve dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan ülkelerin
   
   liderlerinin katıldığı G20 Zirvesi’nin sona ermesinin ardından
   
   Zirve’de alınan kararlara ait sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede
   
   liderlerin zirvede liderler adına, “Biz G20 liderleri küresel ekonomik
   
   problemlere işaret etmek amacı ile ortak bir çaba oluşturmak üzere
   
   28-29 Haziran 2019 tarihlerinde Japonya’nı Osaka kentinde bir araya
   
   geldik” denildi. Yayınlanan bildiride yapılacak çalışmaların önceki
   
   yönetimlerin çalışmaları üzerine inşa edileceği vurgulanarak, “Önceki
   
   yönetimlerin çalışmaları üzerine, eşitsizlikleri işaret ederek erdemli
   
   bir büyüme döngüsü oluşturmak ve bireylerin tüm potansiyellerini
   
   kullanabileceği bir toplumu gerçekleştirmek amacı için çabalayacağız”
   
   şeklinde görüş belirtildi. Bildirgede , “Demografik değişimler
   
   de dâhil olmak üzere bugünün ve yarının ekonomik sosyal
   
   ve çevresel sorunları ile mücadele edebilecek ve aynı zamanda sunulan
   
   fırsatları yakalayabilecek yeterliliğe
   
   sahip bir toplum oluşturmakta kararlıyız. 2030 Sürdürülebilir Kalkınma
   
   vizyonu kapsamında kalkınmayı ilerletmek, kapsayıcı ve sürdürülebilir
   
   bir dünyaya giden yolun inşasını yapmak amacı ile diğer küresel
   
   zorlukları ele almak konusundaki çabalarımıza devam edeceğiz”
   
   denildi. Açıklamanın devamında ise bahsi geçen zorluklar ile nasıl mücadele
   
   edileceği detaylı bir şekilde aktarıldı.
   
   Japonya’daki G20 Zirvesi umut ve beklentileri, çözülmemiş sorunlarıyla
   
   sona erdi. Küresel sorunlar için “G20’den çok büyük bir beklenti”
   
   içinde olmanın hayal kırıklığı oluşturabileceği görüşü küresel
   
   siyasette yaygın bir beklentiydi. Öyle de oldu. Zirve sonrası yayınlanan
   
   43 maddelik bildiride uzunca süreden bu yana devam eden küresel
   
   sorunlara ilişkin net bir çözüm veya çözüm umudu çıkmadı. Japoya
   
   2019 G20 Zirvesi sonuç bildirisi tıpkı daha önceki yıllarda olduğu
   
   gibi yine sönük kaldı. Zirveye damga vuran olaylar tüm ülkelerin bir araya
   
   geldiği toplantılardan ziyade liderlerin ikili görüşmelerinden çıkan sonuçlardı.
   
   Örneğin Avrupa Birliği ülkelerinin öncelikli gündem maddelerinden
   
   birisi olan İran yaptırımları konusunda kayda değer bir madde
   
   yok. Terör ve terörizmle mücadele konusunda net adım sayılacak maddelere
   
   de yer verilmemiş. Mültecilik ve mülteciler konusunda bir çözüm
   
   veya en azından çözüme yönelik umut ışığı da görükmedi. Öte yandan
   
   gündemi en çok işgal eden ticaret savaşları konusunda G20’nin kendisinden
   
   çok Trump ile Xi arasındaki görüşmeye odaklanıldı. Sonuç bildirisinde
   
   ticaret savaşlarının çözümünü bırakın “korumacılık” ibaresi dahi
   
   metinde yer almadı. Oysa bugün küresel
   
   ekonomideki pek çok sıkıntının kaynağında korumacı ekonomi politikaları
   
   yatıyor. Metne konulan “serbest ve adil ticaret” ifadesinin böyle
   
   bir siyasi ortamda hiçbir anlam ifade etmediğini bir kez daha teyit etmek
   
   gerekir. Çünkü çok taraflı ticaret anlaşmalarının hızla rafa kaldırıldığı
   
   onun yerine ikili anlaşmaların ön plana çıktığı bir dönemde adil
   
   ve serbest küresel ticaretten söz etmek mümkün değil.
  
   Her ne kadar zirvenin çok taraflı toplantılar “incir çekirdeğini doldurmayacak
   
   içerikte” olsa da ikili lider toplantılarından önümüzdeki sürece
   
   ilişkin önemli mesajlar çıktı. Örneği Trump ile Xi toplantısının ardından
   
   ticaret savaşlarında bir yumuşama sinyali var. Elbette süreç neticelenmiş
   
   ve her şey süt liman olmuş değil. ABD’nin bu konudaki esas gündeminin farklı olduğu ve “Kuşak
   
   ve Yol” konusunda Çin’i engellemek için her şeyi yapacağı da aşikar.
   
   Bu bakımdan her ne kadar boyutu ve içeriği değişse de ABD, ticaret
   
   savaşlarına devam edecektir. Ancak ikili görüşmeden sonra küresel
   
   piyasalar için oluşan olumlu havanın tadını bir süre çıkarmaktan da
   
   kimseye zarar gelmez. Öte yandan zirvedeki en kritik
   
   buluşmalardan birisi olan Erdoğan- Trump görüşmesinde Türkiye istediğini
   
   fazlasıyla aldı. Zira sonuna kadar haklı olduğumuz ancak bir türlü
   
   Batı medyasında anlatamadığımız tezlerimiz en üst düzeyde ABD
   
   Başkanı tarafından dünyanın gözleri önünde itiraf edilmiş oldu. S400
   
   hava savunma sistemleri konusunda ABD’nin Türkiye’ye karşı en hafif
   
   ifade ile adil olmadığının Trump tarafından vurgulanması ve konunun
   
   çözümüne yönelik olarak çalışmaların devam edeceğinin ifade edilmesi
   
   oldukça önemliydi. Şunu net bit şekilde ifade etmek gerekir böyle bir
   
   siyasi ortamda ABD Başkanı’nı bu noktaya getirmek yıllarını siyasete
   
   adamış ve bu işlerin üstadı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başarısıdır.
   
   Çünkü S400 konusunda bir kısmı da Türkiye’de yerleşik siyasetçi ve
   
   medya mensubu olmak üzere takınılan olumsuz tavra rağmen, Cumhurbaşkanı
   
   Erdoğan’ın kararlı ve tavizsiz tutumu G20’de çok ciddi bir karşılık
   
   bulmuş oldu. Bu durum “S400 konusunda Türkiye stratejik hata
   
   yapıyor” diyen strateji uzmanlarına da bir cevap niteliği taşıyor. Elbette
   
   S400’ler üzerinden yaşanan süreçte her şey bitmiş değil. Her ne kadar
   
   olası yaptırımlar konusunda nefes alsak da ABD Kongresi’nin bu
   
   konudaki tutumunu da yakından takip etme gereği vardır. Ancak en
   
   azından bu konuda ABD Başkanı’nın Kongre’den farklı düşündüğü de görülmüştür.
   
   Trump’ın söz konusu açıklamaları bize ekonomi tarafında da oldukça
   
   olumlu yansıdı. Kurdaki aşağı yönlü hareket, borsanın yükselişi ve de bunun
   
   alenen ispatı. Bu bakımdan önümüzdeki riskleri en aza indirgeyebilmek için
   
   önemli bir zaman kazanmış olduk. G20 Zirvesi’nin Sonuç Bildirgesi
   
   Japonya’nın Osaka kentinde gerçekleşen ve dünyanın en büyük ekonomileri
   
   arasında yer alan ülkelerin liderlerinin katıldığı G20 Zirvesi’nin sona
   
   ermesinin ardından Zirve’de alınan kararlara ait sonuç bildirgesi yayınlandı.
   
   Bildirgede liderlerin zirvede liderler adına, “Biz G20 liderleri küresel
   
   ekonomik problemlere işaret etmek amacı ile ortak bir çaba oluşturmak
   
   üzere 28-29 Haziran 2019 tarihlerinde Japonya’nı Osaka kentinde bir araya
   
   geldik” denildi. Yayınlanan bildiride yapılacak çalışmaların önceki yönetimlerin çalışmaları
   
   üzerine inşa edileceği vurgulanarak, “Önceki yönetimlerin çalışmaları
   
   üzerine, eşitsizlikleri işaret ederek erdemli bir büyüme döngüsü oluşturmak ve bireylerin tüm potansiyellerini
   
   kullanabileceği bir toplumu gerçekleştirmek amacı için çabalayacağız”
   
   ifadelerine yer verildi. Bildiride, “Demografik değişimler
   
   de dahil olmak üzere bugünün ve yarının ekonomik sosyal ve çevresel
   
   sorunları ile mücadele edebilecek ve aynı zamanda sunulan fırsatları
   
   yakalayabilecek yeterliliğe sahip bir toplum oluşturmakta kararlıyız.
   
   2030 Sürdürülebilir Kalkınma vizyonu kapsamında kalkınmayı
   
   ilerletmek, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünyaya giden yolun inşasını
   
   yapmak amacı ile diğer küresel zorlukları ele almak konusundaki çabalarımıza
   
   devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi” denildi.
   
   Açıklamanın devamında ise bahsi geçen zorluklar ile nasıl mücadele
   
   edileceği detaylı bir şekilde aktarıldı. G20 Liderler Zirvesi sonuç bildirisinde
   
   dikkat çeken bir nokta, “korumacılık” ifadesi kullanılmayarak,
   
   “serbest” ve “adil” bir küresel ticaret politikası ihtiyacının vurgulanması
   
   oldu. Dünyanın en büyük 20 ekonomisini
   
   bir araya getiren G20’nin Japonya’nın ev sahipliğinde
   
   Osaka’da gerçekleştirilen Liderler Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde,
   
   “korumacılık” ifadesi kullanılmadı, onun yerine, “serbest” ve “adil”
   
   bir küresel ticaret politikası ihtiyacı vurgulandı.
   
   Bildiride, küresel “ekonomik büyümenin” düşük kaldığı uyarısı
   
   yapılırken, ticari ve jeopolitik gerilimlerin artmasıyla risklerin aşağı
   
   yönlü olduğu vurgulandı. ABD, Çin ve diğer ülkeler arasında
   
   artan ticaret ihtilaflarına bildiride yer verilmezken, elektronik ticaret,
   
   akıllı zekâ ve nesnelerin internetinin ortaya çıkardığı acil zorluklara
   
   karşı daha fazla çalışılmaya ihtiyaç olduğu belirtildi.
   
   Ticaret ve yatırım için risklerin
   
   değerlendirilmesine devam edileceğine ve bu risklerin giderilmesi için
   
   gerekli adımların atılacağına işaret edilen bildiride, “Özgür, adil, ayrımcı
   
   olmayan, şeffaf, öngörülebilir ve istikrarlı bir ticaret ve yatırım ortamı
   
   oluşturmak ve pazarlarımızı açık tutmak için çabalıyoruz.” ifadesine
   
   yer verildi.
  
   G20 liderleri, sonuç bildirisinde,, ticaret ve yatırımlar konusunda, pazarları
   
   açık tutacaklarını ve Dünya Ticaret Örgütü’nün gerekli olan reformları
   
   destekleyeceklerini belirtirken, bu konuda küresel “eşit şartlar”
   
   oluşturmak için çalışacaklarını belirtti.
   
   Japonya Başbakanı Şinzo Abe, zirve sonunda düzenleği basın
   
   toplantısında, iklim değişikliği konusunda G20 üyeleri arasında
   
   “büyük görüş farklılıkları” olmasına rağmen, liderlerin ortak bir
   
   zemin bulduklarını söyledi. G-20 liderlerinin üye ülkelerin
   
   güçlü küresel ekonomik büyümeye öncülük etmesi gerektiği konusunda
   
   fikir birliği içinde olduklarını belirten Abe, “Küresel ekonomi,
   
   ticari gerilimler devam ettikçe aşağı yönlü risklerle karşı karşıya
   
   kalmaya devam edecek.” yorumunu yaptı.
  
   Dünyanın dört bir yanından 2 binden fazla gazetecinin takip ettiği
   
   zirveye, 37 devlet ve hükümet başkanı ve aralarında Avrupa
   
   Birliği’nden de delegelerin yer aldığı yaklaşık 30 bin kişi katıldı.
   
   Osaka’da zirvede liderleri korumak için geniş güvenlik önlemleri
   
   alındı. Zirve süresince 32 binden fazla kolluk kuvveti görev yaptı.
   
   Suudi Arabistan, gelecek yıl G20 dönem başkanı olarak Kasım
   
   2020’de gerçekleştirilecek G20 Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak.